TIP HUKUKU AVUKATI
Tıp Hukuku, sağlık hukukunun bir alt dalıdır. Sağlık hizmetinden faydalanan kişilerin veya sağlık personellerinin yaşadıkları hukuki uyuşmazlıklarla ilgilenmektedir. Tıp hukuku avukatı da bu hukuki anlaşmazlıklarda veya çıkan ihtilaflarda kişilere hukuki destek sağlamaktadır.
Tıp hukuku hem kamu hukuku hem de özel hukuk dallarını ilgilendiren karma bir hukuk branşıtır. Bu nedenle çıkan ihtilaflarda tıp hukuku avukatı yardımından faydalanmak oldukça önemlidir. Çünkü bu branş ciddi bir uzmanlık gerektirmektedir. Ceza yargılaması söz konusu ise kamu hukuku kuralları uygulanmaktadır. Eğer tazminat davası gibi adli yargıyı ilgilendiren bir yargılama söz konusu ise o zaman da özel hukuk kuralları geçerli olur. Ancak bir kamu görevlisi söz konusu ise idari yargıda idari yargı usullerine göre yargılama yapılır. Örneğin bir devlet hastanesi veya bir özel hastane olup olmamasına göre yargılama farklılaşacaktır. Yani davanın nerede ve nasıl açılacağı çok önemlidir. Aksi halde dava reddolunabilir veya yetkisizlik veya görevsizlik gibi kararlar verilebilir. Bu durumda da dava gereksiz yere uzamış olur veya hak kayıpları söz konusu olur.
TIP HUKUKU İLE İLGİLİ YARGILAMALARDA KİMLER TARAF OLABİLİR?
Tıp hukuku ile ilgili yargılamalarda hastalar, hasta yakınları, doktorlar, sağlık personelleri, işverenler, işçiler, resmi veya özel hastane yöneticileri duruma göre taraf olabilmekte ve yanlış tıbbi uygulamalar hakkında yargı yoluna gidebilirler. Bu o olayın muhteviyatına ve ilgili sorumlu kişilere göre değişmektedir.
TIP HUKUKUNUN ÇALIŞMA ALANLARI NELERDİR?
Tıp hukukunun çalışma alanları oldukça geniştir. Genel olarak yanlış tıbbi uygulamalar, eksik veya hatalı tıbbi uygulamalar, bu uygulamaların geç yapılması veya yanlış yapılması, malpraktis davaları gibi davalar tıp hukukunun çalışma alanlarındandır. Tıp hukuku avukatı da bu gibi durumlarda hukuki destek sağlar.
MALPRAKTİS DAVASI NEDİR?
Malpraktis, tıbbi uygulamada gerçekleşen komplikasyonun dışında kalan bir durumdur. Çünkü bir komplikasyon olması doktorun hatası ile ilgili değildir. Ancak gerçekleşen komplikasyon neticesinde doktorun müdahalede bulunmaması, geç müdahalede bulunması veya yanlış bir müdahalede bulunması gibi bir durum söz konusu ise o zaman malpraktisten söz edilecektir. Malpraktis davalarında mutlaka doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davranması gerekmektedir. Bu bir eksik, yanlış, hiç veya hatalı uygulama şeklinde ortaya çıkabilir. Yani doktor malpraktiste gerektiği gibi davranamamıştır. İşte tıp hukuku avukatı tüm bu süreçte olayın aydınlatılmasına katkıda bulunmaktadır.